TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK ŞARTI

TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK ŞARTI

Tüketici uyuşmazlıklarına arabuluculuk şartı getiren, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna 73. Maddesinden sonra gelmek üzere 73/A maddesinin eklenmesini içeren düzenleme 22.07.2020 tarihinde onaylanıp 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Anılan madde şu şekildedir;

“Dava şartı olarak arabuluculuk

MADDE 73/A – (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:

a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar

b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar

c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar

ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar

d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar

(2) 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz.

(3) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları hâlinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Ancak belirtilen hâllerde arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin Birinci Kısmına göre iki saatlik ücret tutarını geçemez.

(4) Arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması hâlinde arabuluculuk ücreti, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedilir. ”

Bu maddeye göre tüketici işlemlerinden doğan hukuki uyuşmazlıklar için Tüketici Mahkemeleri'nde dava açılabilmesi arabuluculuk yoluna başvurulması şartının sağlanmasına bağlanmıştır. Bu maddeye göre genel dava şartı olarak arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiş olup bazı istisnaları da mevcuttur . Dava şartı arabuluculuk kapsamında olmayan uyuşmazlıklar genel olarak bakıldığında şu şekilde listelenebilir;

1- Hakem heyetinin görevi kapsamında kalan uyuşmazlıklar (10 bin 90 TL altında kalan uyuşmazlıklar),

2- Tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz,

3- Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması için açılacak davalar,

4- Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti, üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için açılacak davalar,

5- Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından kaynaklanan uyuşmazlıklar,
zorunlu arabuluculuk kapsam dışında tutulmuştur.

Hakem Heyetinin görevi kapsamında kalan uyuşmazlıklar arabulucuya başvurulması dava şartının kapsamı dışında bırakılmıştır. Hakem Heyetinin görevi kapsamı TKHK madde 68'de parasal sınırlarla belirlenmiştir. 2020 yılı için söz konusu parasal sınırlar yeniden değerleme oranına göre tekrar belirlenerek;


(1) 2020 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri:

a) 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,

b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,

c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,

ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri görevlendirilmiştir. Bu sınırlar içerisinde kalan uyuşmazlıklarla ilgili tüketici mahkemelerinde dava açılamaz.

TKHK M.70/3 "Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. ..." gereği taraflar tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz edebilir. TKHK m.73/A' ya göre bu kararlara karşı yapılacak olan itirazlar arabuluculuk dava şartı kapsamı dışında bırakılmıştır.

TKHK m.73/6 "Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilir." şeklindedir ve bu madde kapsamında kalan uyuşmalıklar için arabuluculk dava şartı geçerli olmayacaktır.

TKHK m.74 "Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti, üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için Bakanlık, tüketiciler veya tüketici örgütleri dava açabilir. (2) Satışa sunulan seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi hâlinde, mahkeme ayıbın niteliğine göre malın satışını geçici olarak durdurma veya ayıbı giderme kararları verebilir. Üretici veya ithalatçı mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbını ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkânsız olması hâlinde mal, üretici veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplattırılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen imha edilir veya ettirilir. İmha edilen malla ilgili tüketicinin dava ve tazminat hakları saklıdır.(3) Satışa sunulan bir seri malın, tüketicinin güvenliğini tehlikeye sokan bir ayıp taşıması durumunda Ürünlere İlişkin
Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır."
Şeklinde belirtilmiştir. Bu madde kapsamında kalan uyuşmazlıklar için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı kapsamında değildir.

Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunluluğu yoktur. Taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın bu işi ticari veya mesleki amaçlarla yapan satıcı veya yüklenicinin oluşturduğu konut ve tatil amaçlı taşınmazlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarla, ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde ve devre tatil sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde açılacağı, fakat taşınmazın aynından kaynaklanan davaları açmadan önce arabulucuya başvurunun dava şartı kapsamında olmadığı belirtilmiştir.

Arabuluculuk Görüşmesine Katılmamanın Sonuçları

6502 Sayılı TKHK m.73/A-2 fıkrasında tüketici lehine bir düzenleme getirilerek arabuluculuk görüşmesine katılmayan tarafa yaptırım uygulanmasına yönelik olan 6325 Sayılı HUAK 18/A maddesinin uygulanamayacağı düzenlenmiştir. Anılan hüküm " Bu fıkra taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” düzenlemesini içermektedir. Buna göre mazeret bildirmeksizin arabuluculuğun ilk toplantısına katılamayan tüketicinin lehine vekalet ücreti ve aleyhine yargılama gideri ile arabuluculuk ücretine hükmedilemeyecektir.
Güçsüz durumda olduğu kabul edilen tüketici için bu düzenlemenin yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Arabuluculuk Ücreti

TKHK m.73/A-3 fıkrasında ödenmesi gereken arabuluculuk ücretlerinin kim tarafından ve ne şekilde karşılanacağı düzenlenmiştir. Maddeye göre arabuluculuk faaliyeti sonucunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır denilmekle bu durum açıkça belirtilmiştir. Ayrıca arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin birinci kısmına göre iki saatlik ücret tarifini geçemez denilerek arabuluculuk ücretlerinin üst sınırı belirlenmiştir.
Bu fıkra ile HUAK 18A/ 12. Fıkrası “Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz” tüketici yönünden geçerliliğini yitirir ancak satıcı için hala geçerlidir. Bu düzenlemeye göre konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlıklarda tarafların anlaşmaya varması halinde , üzerinde anlaşmaya varılan miktar üzerinden nispi tarifeye göre hesaplama yapılacak ve bu ücret aksi kararlaştırılmaz ise belirlenen ücret taraflarca eşit bir şekilde ödenecektir. Ancak tüketicinin ödemesi gereken ücreti Adalet Bakanlığı ödeyeceğinden TKHK m.73/A-3 fıkrasında belirtilen şekilde iki saatlik ücretten fazla olamayacaktır. Bu durumda arabulucu aslında tüketiciden nispi tarifeye göre alması gereken ücreti alamayıp iki saatlik ücretle yetinmek zorunda kalacak ve büyük miktarlı uyuşmazlıklarda gelir kaybına uğrayacaktır. Ama bu düzenlemelerdeki gaye zayıf durumda olan tüketiciyi korumaktır.

Yargılama Giderleri

TKHK m.73/A-4 fıkrası gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması durumunda arabuluculuk ücreti davalıdan tahsil olunur ve bütçeye gelir olarak kaydedilir. İlgili madde metninden anlaşılacağı üzere tüketici mahkemesinde açılacak davanın tüketici aleyhine sonuçlanması halinde arabuluculuk ücretinin taraflardan talep edilmeyeceği, bu anlamda tüketicinin korunduğu görülmektedir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun' a ek olarak

GEÇİCİ MADDE 2- (Ek:22/7/2020-7251/60 md.)
"(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz. "hükmü eklenmiştir.

Bu hükme göre halihazırda derdest olan davalar için arabuluculuk şartı geçerli değildir.Dava
şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacaktır.

                                                                                                           Stj. Av. Esra LAFCI